AGGİTİS MAĞARASI:

Yunanistan’ın korunmuş tek akarsu mağarasıdır. Falakro Dağı’nın kireç taşı erozyonu sonucu oluşan doğrusal fakat düz olmayan bir kanaldır. Ana girişin çok yakınında arkeologlar, Paleolitik ve Paleontolojik döneme ait çok önemli bazı bulguları gün ışığına çıkarmışlardır ve bunlar şu anda Drama Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Mağaranın uzunluğu 21 km’dir ancak yalnızca 500 m’sine ulaşılabiliniyor. Mağaranın içi 17 santigrat derece sabit sıcaklığa ve oldukça etkileyici bir manzaraya sahiptir. Ziyaretçi, patika boyunca ve köprünün üzerinden suyun akışına karşı yürürken, mağaranın kırmızı ve beyaz sarkıtlardan oluşan eşsiz iç kısmını seyredebiliyor.

ALİSTRATİ MAĞARASI:

Bu mağara, Alistrati’nin sadece 6 km güneydoğusunda, nefes kesen iç mekanıyla Yunanistan’ın en güzel mağaralarından biridir. Tüm salonlarında eşsiz doğal havalandırma sistemi bulunan muhteşem Alistrati mağarası, yaklaşık 2.000.000 yıl önce meydana gelen doğa olayları sonucu oluşmuştur. Mağara sabit bir sıcaklığa (kışın 18°C ve ilkbaharda 20°C) ve tamamen düz bir zemin üzerinde 1100 m’lik bir uzunluğa erişen bir alana sahiptir.

KOSTA LAZARİDİ ÜZÜM BAĞI VE ŞARAP İMALATHANESİ: Örnek mimariye sahip bir şarap imalathanesi, damıtma tesisleri, şarap yıllandırma için toprak altı mahzenleri ve şarap tutkunlarını ağırlayacak alanları içeren ve toplam 15.000 m²’lik bir araziye sahip olan Costa Lazaridis’in ömürlük eseri (our Estate), 1992’den beri Yunanistan’ın şarap üreticilerinin önde gelen isimlerindendir.
 

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

LİSSE KALESİ: Lisse Kalesi, Ochiro köyünün hemen dışında ve Nevrokopi’ye yaklaşık 2 km uzaklıkta bulunmaktadır. Yunan ordusu, 6 ve 7 Nisan 1941’de Alman ve Bulgar tümenlerine karşı bu kalede cesurca savaşmıştır. Davetsiz misafirlerin şiddetli girişim ve saldırılarına karşı kale hiçbir zaman işgal edilmemiştir, bunun yerine Yunanistan ile Almanya arasında anlaşma imzalandıktan sonra, Almanlara teslim edilmiştir. Alman birlikleri, kalenin teslim edildiği sırada Yunan askerlerini selamlamış ve onlara kahraman muamelesi yapmışlardır. Bu savaşın anısına ve hayatını kaybedenlerin anısına küçük bir müze inşa edilmiştir, böylece kalenin içinde ve tünellerde düzenlenen planlı ziyaretler hem gençler hem de yaşlılar için eşsiz bir deneyim sağlamaktadır.

Kalenin insan gücü, o dönemde, 12 subay ve 457 askerden oluşuyormuş. Gizlilik ve kamuflaj ihtiyacından dolayı,  bu çabanın dışarıdan fark edilmesi çok zordur.

AGGİTİS MAĞARASI: Yunanistan’ın korunmuş tek akarsu mağarasıdır. Falakro Dağı’nın kireç taşı erozyonu sonucu oluşan doğrusal fakat düz olmayan bir kanaldır. Ana girişin çok yakınında arkeologlar, Paleolitik ve Paleontolojik döneme ait çok önemli bazı bulguları gün ışığına çıkarmışlardır ve bunlar şu anda Drama Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Mağaranın uzunluğu 21 km’dir ancak yalnızca 500 m’sine ulaşılabiliniyor. Mağaranın içi 17 santigrat derece sabit sıcaklığa ve oldukça etkileyici bir manzaraya sahiptir. Ziyaretçi, patika boyunca ve köprünün üzerinden suyun akışına karşı yürürken, mağaranın kırmızı ve beyaz sarkıtlardan oluşan eşsiz iç kısmını seyredebiliyor.

MANOLESAKİS ÜZÜM BAĞI VE ŞARAP İMALATHANESİ: 1989 yılında Georgios Manolesakis, Drama Adriani’deki bağlarında Sauvignon Blanc, Chardonnay, Ugni Blanc, Cabernet Sauvignon, Merlot ve Syrah gibi uluslararası şarap çeşitlerini, hatta bunların yanı sıra Assyrtiko gibi Adriani’nin iklimine mükemmel bir şekilde uyum sağlayan yerli çeşitleri de üretmeye başlamıştır.. Asma yetiştiriciliğine ilişkin bilginin daha da geliştirilmesi, sonuçta hep devam eden ve kaliteli şarap üretimini sağlayan bir süreçtir. Her canlı organizma gibi üzümün de yıl boyunca sürekli bakıma ihtiyacı vardır. Manolesakis şaraphanesindeki insanlar, doğa kanunlarına uyum sağlayarak üzüm bağının bakımını tam anlamıyla yapıyorlar ve karşılığında, bu çabalarının mükemmel bir ödülü olan yüksek kaliteli ürünü alıyorlar. Sürekli yenilik arayışında olan Manolesakis, listesine Malagouzia, Agiorgitiko ve Muscat gibi yerli çeşitleri de ekleyerek daha da genişletmiştir.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

KUŞ GÖZLEME PARKI: Park, Drama Çarşısı içerisinde, güzel ve doğal bir ortamda yer almaktadır. Ziyaretçilere, mekana ve barındırılan kuşlara saygı gösterilerek, uygun yapılandırma, bakım ve denetimle, erişilebilirliğe ve hizmete önem verilerek, izleme ve ziyaret için alanlar yaratılmıştır. Ziyaretçiler parkta birçok yırtıcı kuşu ve gece kuşu türünü tanıma, sergi salonuna giderek de, kuşlara yönelik çeşitli video, fotoğraf ve aksesuarları izleme fırsatı buluyor. Son olarak da bu deneyim, eğitimli yırtıcı kuşların serbest uçuşunun muhteşem gösterisiyle zirve yapıyor. Yemlerinin içine uçan, yüksek hızlarda veya manevralarla yülselen ve yokuş aşağı inen şahinlerin görüntüsü sizlere unutulmaz anlar yaşatacaktır.

FİLİPPİ ARKEOLOJİK ALANI: Drama vadisinin kuzeydoğusunu kaplayan bataklık kıyı üzerine kurulmuş olan antik Filippi kenti, Doğu Makedonya’nın en önemli arkeolojik alanıdır. Bölgenin ilk sakinleri, M.Ö. 360 yılında Thasos adasından gelen ve Krinides kolonisini kuran kolonicilerdir. Kent Helenistik dönemde zirve yapar. Antik tiyatro da oldukça önemli bir mekandır. Tiyatronun mevcut şekli, şehrin tarihindeki farklı evreleri temsil eden sürekli bir yapısal şekillenmenin sonucudur. Akropolis’in kuzeydoğu tepesinde yer alır ve doğudaki duvara yaslanmaktadır.

Filippi arkeoloji müzesi, 60’lı yıllarda İ. D. Triantafillidis ve D. Faturos isimli mimarlar tarafından Filippi arkeolojik alanının yanına inşa edilmiştir. Bina iki kattan oluşmaktadır ve antik Philippi kentinin bulgularını içeren daimi bir koleksiyon burada sergilenmektedir.

AZİZE LİDİA’NIN KUTSAL VAFTİZ YERİ: Drama vadisinin kuzeydoğusunu kaplayan bataklık kıyı üzerine kurulmuş olan antik Filippi kenti, Doğu Makedonya’nın en önemli arkeolojik alanıdır. Bölgenin ilk sakinleri, M.Ö. 360 yılında Thasos adasından gelen ve Krinides kolonisini kuran kolonicilerdir. Kent Helenistik dönemde zirve yapar. Antik tiyatro da oldukça önemli bir mekandır. Tiyatronun mevcut şekli, şehrin tarihindeki farklı evreleri temsil eden sürekli bir yapısal şekillenmenin sonucudur. Akropolis’in kuzeydoğu tepesinde yer almaktadır ve doğudaki duvara yaslanmaktadır.

Filippi arkeoloji müzesi, 60’lı yıllarda İ. D. Triantafillidis ve D. Fatouros mimarlar tarafından Filippi arkeolojik alanının yanına inşa edilmiştir. Bina iki kattan oluşmaktadır ve antik Philippi kentinin bulgularını içeren daimi bir koleksiyon burada sergilenmektedir.Tam da bu noktada, Zigaktis nehrinin sularında, Lidia ismindeki Yunanlı bir kadın, Avrupa’nın ilk Hıristiyanı olarak vaftiz edilmiştir. Dünyanın dört bir yanından insanlar kutsal toprağı ziyaret etmek için buraya geliyor, bazıları ise burada vaftiz edilmeyi seçiyor. Burada bulunan tapınak vitray, mozaik, altın ve mermerle kaplı olması nedeniyle oldukça etkileyicidir. Filippi’nin hemen dışında bulunan bu mekan, yeşilliklerle çevrili, görülmeye değer, huzurlu bir yerdir.

KOSTA LAZARİDİ ÜZÜM BAĞI VE ŞARAP İMALETHANESİ : Örnek mimariye sahip bir şarap imalathanesi, damıtma tesisleri, şarap yıllandırma için toprak altı mahzenleri ve şarap tutkunlarını ağırlayacak alanları içeren ve toplam 15.000 m²’lik bir araziye sahip olan Kosta Lazaridis’in ömürlük eseri (our Estate), 1992’den beri Yunanistan’ın şarap üreticilerinin önde gelen isimlerindendir.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

ELATİA ORMANI (KARADERE) :Elatia ormanı, Drama ilinin ve Rodop sıra dağlarının bir parçasıdır. En yüksek zirvesi “Çakalos(Tsakalos)” olarak adlandırılır ve deniz seviyesinden 1.826 m yüksekliktedir. 700 kilometrekarelik bir alana yayılması ve bitki örtüsünün ladin ağaçları, sedirler, meşeler, çam ağaçları, yabani güller, huş ağaçları vb.’den oluşması nedeniyle en büyük yerli ormandır. Dağın batı tarafında (“Magoula” konumu) Yunanistan’ın en eşsiz huş ormanlardan bir tanesini bulabilirsiniz. Genel olarak, Elatia’nın bitki örtüsü çok zengindir (700’den fazla tür içerir), bu sayının bir kısmı yerlidir ve aslında bu, yerel eko sistemimiz için nadir görülen bir durumdur. Son olarak, ormanın her yerinde çok sayıda yenilebilir mantar bulunabilir.

FRAKTO BAKİR ORMANI : Frakto Dağı Drama şehrine 40 km uzaklıktadır. Yüzyıllar boyunca dağın kuzeydoğu kısmına, Avrupa çapında en büyük bozulmamış Doğa Anıtı olan “organik Parthenon” hakimdir. 5892 dönüm büyüklüğünde bir alan olan Paranesti Bakir ormanı, iki bölüme  bölünmüştür (sırasıyla 5020 ve 872 dönüm) . “Tabiat Anıtı” olarak ilan edilmiş olup ülkenin tek bakir ormanıdır. Avrupa’nın en önemli orman sistemlerinden biri olarak kabul edilmektedir ve 1980’den bu yana özel bir muameleye tabidir. Ormanı ziyaret etmek için yerel Orman Müdürlüğü tarafından sağlanan (24 saatlik) bir ziyaretçi kartına sahip olmanız gerekir. Buradaki ağaçlar 500 yıla kadar yaşar ve etkileyici boyutlara ulaşabilir (çam ağaçları için 59 m yükseklik ve 1,20 m çap, Fagus sp. için 45 m yükseklik). Dik yamaçlar ve küçük dereler şelalelerin oluşumuna katkı sağlamaktadır. Bitki örtüsü söz konusu olduğunda Frakto ormanı, 15 takson türünün bulunması nedeniyle, oldukça istisnai bir durumdur. Fauna açısından da, hatırı sayılır bir nüfus yoğunluğuna sahip zengin bir liste bulunmaktadır. Kuşların 120’den fazla farklı türü bulunmaktadır ve bunların dörtte birinin koruma altına alınması gerekmektedir. Memelilerin biyoçeşitliliği ise 32 farklı türden oluşmaktadır. Ormanın en önemli ekolojik değeri, bozulmamış ekosistemidir. Ayrıca bu ekosistem, diğer orman eko sistemlerinin dinamik gelişimi için bir örnek model olarak kullanılabileceğinden, büyük önem taşımaktadır. Ormanın 589 dönümü Sit Alanı olarak nitelendirilmiş olup, 269 dönümü Tarım Bakanlığı özel kanunu ile korunan, 214 dönümü ise yerel Orman Dairesi koruması altında olan, toplamda 1072 dönümlük bir alanı kapsamaktadır.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

THESAUROS (HAZİNE) HİDROELEKTRİK BARAJI: Drama bölgesinde şimdiye kadar yapılmış en büyük hidroelektrik projelerden biridir. 1983 yılında barajın derivasyon tünelinin inşasıyla çalışmalara başlanmıştır. Bugün biri Thesauros’ta, diğeri ise iki gölün oluştuğu Platanovrisi’de olmak üzere iki baraj faaliyet göstermektedir. Ülkenin en büyüğü sayılan Thesauros (Hazine) Barajı 175 m yüksekliğinde olup göl yüzeyi 18 km²’dir.

FRAKTO BAKİR ORMANI: Frakto Dağı Drama şehrine 40 km uzaklıktadır. Yüzyıllar boyunca dağın kuzeydoğu kısmına, Avrupa çapında en büyük bozulmamış Doğa Anıtı olan “organik Parthenon” hakimdir. 5892 dönüm büyüklüğünde bir alan olan Paranesti Bakir ormanı, iki bölüme  bölünmüştür (sırasıyla 5020 ve 872 dönüm) . “Tabiat Anıtı” olarak ilan edilmiş olup ülkenin tek bakir ormanıdır. Avrupa’nın en önemli orman sistemlerinden biri olarak kabul edilmektedir ve 1980’den bu yana özel bir muameleye tabidir. Ormanı ziyaret etmek için yerel Orman Müdürlüğü tarafından sağlanan (24 saatlik) bir ziyaretçi kartına sahip olmanız gerekir. Buradaki ağaçlar 500 yıla kadar yaşar ve etkileyici boyutlara ulaşabilir (çam ağaçları için 59 m yükseklik ve 1,20 m çap, Fagus sp. için 45 m yükseklik). Dik yamaçlar ve küçük dereler şelalelerin oluşumuna katkı sağlamaktadır. Bitki örtüsü söz konusu olduğunda Frakto ormanı, 15 takson türünün bulunması nedeniyle, oldukça istisnai bir durumdur. Fauna açısından da, hatırı sayılır bir nüfus yoğunluğuna sahip zengin bir liste bulunmaktadır. Kuşların 120’den fazla farklı türü bulunmaktadır ve bunların dörtte birinin koruma altına alınması gerekmektedir. Memelilerin biyoçeşitliliği ise 32 farklı türden oluşmaktadır. Ormanın en önemli ekolojik değeri, bozulmamış ekosistemidir. Ayrıca bu ekosistem, diğer orman eko sistemlerinin dinamik gelişimi için bir örnek model olarak kullanılabileceğinden, büyük önem taşımaktadır. Ormanın 589 dönümü Sit Alanı olarak nitelendirilmiş olup, 269 dönümü Tarım Bakanlığı özel kanunu ile korunan, 214 dönümü ise yerel Orman Dairesi koruması altında olan, toplamda 1072 dönümlük bir alanı kapsamaktadır.

Rotayı görüntülemek için buraya tıklayın.

ALİSTRATİ MAĞARASI: Bu mağara, Alistrati’nin sadece 6 km güneydoğusunda, nefes kesen iç mekanıyla Yunanistan’ın en güzel mağaralarından biridir. Tüm salonlarında eşsiz doğal havalandırma sistemi bulunan muhteşem Alistrati mağarası, yaklaşık 2.000.000 yıl önce meydana gelen doğa olayları sonucu oluşmuştur. Mağara sabit bir sıcaklığa (kışın 18°C ve ilkbaharda 20°C) ve tamamen düz bir zemin üzerinde 1100 m’lik bir uzunluğa erişen bir alana sahiptir.

PANAGİA İKOSİFİNİSA: Panagia İkosifinisa, Kutsal Meryem’in dokunulmaz resminin bulunduğu, Makedonya’nın en büyük hac noktalarından biri ve Yunanistan’ın ve hatta Avrupa’nın en eski aktif manastırıdır! Serres ve Kavala sınır hattında, ormanlık Pangeo dağında ve 753 m yükseklikte bulunmasına rağmen yönetimi Drama Katedrali’ne aittir. Manastırın, yüzyıllara dayanan, kuruluşunun izini sürmek zordur. Birçok rivayete göre, Ürdün nehri üzerindeki Kutsal Prodromos Manastırı’nda bir münzevi olan Aziz Germanos’un, Filistin’den ayrılarak Meryem Ana’dan gelen bir melekten gördüğü bir vizyonla M.S. 518 yılında Pangaeus Dağı’nın Vigla bölgesine geldiği anlatılmaktadır. İlk şapelin inşasını tamamladıktan sonra Agios Germanos, yakındaki ormanda bir yürüyüşe çıkar ve bir tahta parçası aramaya başlar, şükran göstergesi olarak kutsal Meryem figürünü tasvir etmek ister. Ahşabı işlemeyi bitirip üzerine boyamaya başlamadan hemen önce tahta çatlar ve kutsal adamı hayal kırıklığına uğratır. İşte o zaman, eski Yunanca’da “finikoun” anlamına gelen parlak kırmızı bir ışık tahta parçasını kaplar ve Kutsal Meryem ile İsa’nın konuşan görüntüleri önünde belirir. Bir ses, “Umutsuzluğa kapılmayın çünkü ben sizin için buradayım” der ve Kutsal Meryem figürü mucizevi bir şekilde ahşabın üzerine basılır. İşte bu şekilde resim ve sonuç itibariyle manastır adını almıştır (ikon + finisa). Manastır yılda üç kez kutlama yapar: 15 Ağustos’ta (Meryem Ana’nın Uykusu), 14 Eylül’de (Kutsal Haç’ın bulunma kutlanması) ve 21 Kasım (Isodia = Meryem Ana ile ilgili dini kutlama).

KOSTA LAZARİDİ ÜZÜM BAĞI VE ŞARAP İMALATHANESİ: Örnek mimariye sahip bir şarap imalathanesi, damıtma tesisleri, şarap yıllandırma için toprak altı mahzenleri ve şarap tutkunlarını ağırlayacak alanları içeren ve toplam 15.000 m²’lik bir araziye sahip olan Costa Lazaridis’in ömürlük eseri (our Estate), 1992’den beri Yunanistan’ın şarap üreticilerinin önde gelen isimlerindendir.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

KAVALA PLAJLARI – AMOLOFİ: Arabayla otele 45 dakikalık sürüş mesafesindedir, muhteşem sulara sahip ve tamamen organize edilmiş, Kuzey Yunanistan’ın en iyi plajlarını bulacaksınız. Almyra, Amolofi, Nea Iraklitsa, Nea Peramos, Palio birçok seçeneğinizden yalnızca birkaçıdır.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

Otelden başlayarak şehrin etrafında bir daire çiziyoruz. Bizans kilisesi Ayasofya’yı gördüğümüz tarihi merkezden geçerek şehir dışındaki Korilovos ormanına doğru gidiyoruz. Daha sonra Drama’da tütünün altın çağının bir resmi olan Ulusal Tütün Enstitüsü binasıyla karşılaşıyoruz. Çini işleri alanından geçerek, bisikletimizle şehrin güney kısmındaki St. Tryphon alanına giriyoruz. Buranın özel mikro iklim sayesinde,  şehrin üzüm bağları burada bulunmaktadır. Otele dönüş rotası Tren İstasyonundan ve şehir merkezinin bir bölümünden geçerek yapılmaktadır.

Rota 12 km olup 2 saat sürmektedir.

Rotayı görmek için buraya basın.

Menikio Dağı eteğindeki Kali Vrisi köyünden başlayarak üzüm bağları arasından bisikletle gidilerek tanrı Dionysos tapınağına atfedilen arkeolojik alana ulaşılıyor. Aggitis nehrinin kaynaklarına ulaşana kadar, doğal yaşam alanı olan bir alanda bisiklet sürmeye devam edecek, aynı zamanda olağanüstü mağarayı da ziyaret edebileceksiniz. Bu gezinin bir sonraki durağı, daha fazla rehberlik ve şarap tadımının sunulduğu Kokinogia köyündeki şarap imalathanesidir. Son varış noktası ise belediyenin başşehri olan ve Halk Yaşamı Müzesi’nin açık olduğu Prosotsani şehridir. Güzergah 21 km olup, yaklaşık 4,5 saat sürmektedir ve hem kırsal hem de il yolu üzerinden yapılmaktadır.

Rotayı görmek için buraya basın.

Drama şehrini geride bırakıp vilayetin verimli ovasına doğru yola çıkıyoruz. Çoğunlukla kırsal yollarda bisiklet sürerek tahıl, pamuk ve enerji bitkilerinin arasından geçerek yüzyılın küçük bir su değirmeni köyü olan Milopotamos’a ulaşıyoruz. Restore edilen su değirmenlerinden biri de bölgedeki akvaryumdur. Yunanistan’ın bu bölgesindeki nadir tatlı su endemik balık türlerine rastlamak mümkündür. Turun uzunluğu 11 km olup yaklaşık 2 saat sürmektedir.

Rotayı görmek için buraya basın.

Gezi, Falakro Dağı’nın (Agios Pavlos – 1753m.) güney batı zirvesine yapılan bir turdur. Rotanın bir tarafında Angitis Nehri’nin kaynakları, diğer tarafında ise bu nehri oluşturmuş olan obruklar görülüyor. Bu bölge uzun yıllar Drama Havzası’ndan ve Nevrokopi bölgesinden geçiş, ve Bulgaristan sınırı olmuştur. Bölgenin doğal ortamında ve mikro ikliminde büyük farklılıklar vardır. 2. Dünya Savaşı’ndaki bombacılar, tank karşıtı engeller, dini anıtlar ve tamamlanmamış bir sanatoryum, bu rotadaki çeşitli turistik mekanlardan sadece birkaçıdır. Rota orman ve kullanılmayan il yollarında 4,5 saat sürüyor. Bu tur, iyi antrenmanlı kişilere önerilmektedir.

Rotayı görmek için buraya basın.

Bu yolculuk Simvoli köyündeki Aggitis barajından başlıyor ve nehrin akıntısına paralel inşa edilmiş bir bisiklet yolu boyunca devam ediyor.

Kanyonun panoramik manzarası sayesinde dağ yollarını, mağaraları ve kayalarda yuva yapan yırtıcı kuşları görme şansına sahip oluyoruz.

Yolculuk, nehrin sakin aktığı başka bir köy olan Krinida’nın yakınında sona eriyor. 2,5 saatte 13 km bisiklet sürerek aynı rotadan dönüyoruz.

Rotayı görmek için buraya basın.

AZİZE LİDİA’NIN KUTSAL VAFTİZ YERİ: Tam da bu noktada, Zigaktis nehrinin sularında, Lidia ismindeki Yunanlı bir kadın, Avrupa’nın ilk Hristiyanı olarak vaftiz edilmiştir. Dünyanın dört bir yanından insanlar bu kutsal toprağı ziyaret etmek için buraya geliyor, bazıları ise burada vaftiz edilmeyi seçiyor. Burada bulunan tapınak vitray, mozaik, altın ve mermerle kaplı olması nedeniyle oldukça etkileyicidir. Filippi’nin hemen dışında bulunan bu mekan, yeşilliklerle çevrili, görülmeye değer, huzurlu bir yerdir.

PANAGİA İKOSİFİNİSA: Panagia İkosifinisa, Kutsal Meryem’in dokunulmaz resminin bulunduğu, Makedonya’nın en büyük hac noktalarından biri ve Yunanistan’ın ve hatta Avrupa’nın en eski aktif manastırıdır! Serres ve Kavala sınır hattında, ormanlık Pangeo dağında ve 753 m yükseklikte bulunmasına rağmen yönetimi Drama Katedrali’ne aittir. Manastırın, yüzyıllara dayanan, kuruluşunun izini sürmek zordur. Birçok rivayete göre, Ürdün nehri üzerindeki Kutsal Prodromos Manastırı’nda bir münzevi olan Aziz Germanos’un, Filistin’den ayrılarak Meryem Ana’dan gelen bir melekten gördüğü bir vizyonla M.S. 518 yılında Pangaeus Dağı’nın Vigla bölgesine geldiği anlatılmaktadır. İlk şapelin inşasını tamamladıktan sonra Agios Germanos, yakındaki ormanda bir yürüyüşe çıkar ve bir tahta parçası aramaya başlar, şükran göstergesi olarak kutsal Meryem figürünü tasvir etmek ister. Ahşabı işlemeyi bitirip üzerine boyamaya başlamadan hemen önce tahta çatlar ve kutsal adamı hayal kırıklığına uğratır. İşte o zaman, eski Yunanca’da “finikoun” anlamına gelen parlak kırmızı bir ışık tahta parçasını kaplar ve Kutsal Meryem ile İsa’nın konuşan görüntüleri önünde belirir. Bir ses, “Umutsuzluğa kapılmayın çünkü ben sizin için buradayım” der ve Kutsal Meryem figürü mucizevi bir şekilde ahşabın üzerine basılır. İşte bu şekilde resim ve sonuç itibariyle manastır adını almıştır (ikon + finisa). Manastır yılda üç kez kutlama yapar: 15 Ağustos’ta (Meryem Ana’nın Uykusu), 14 Eylül’de (Kutsal Haç’ın bulunma kutlanması) ve 21 Kasım (Isodia = Meryem Ana ile ilgili dini kutlama).

Açılış/Kapanış Saatleri: Her gün: 08:00 – 14:00 & 17:00 – 19:00

KUTSAL ANALİPSEOS PANGEOU MANASTIRI: 930m yükseklikte, aşağıdaki Panagia İkosifinisa manastırının ovasına bakan Pangeo Dağı’nda Analipsi (İsa’nın Göğe Yükselişi) manastırı bulunmaktadır. Başlangıçta 18. yüzyılda bir keşiş manastırı olan yapı, 1979 yılında aynı noktada yeniden inşa edilerek bu defa rahibe manastırı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bir kurum olarak manastır, zor zamanlarında bölgedeki Hristiyanların yanında yer almıştır, ancak aynı zamanda bölgenin Osmanlı ve Bulgar işgalciler tarafından defalarca yağmalanması ve tahrip edilmesi gibi birçok sıkıntının da sebebi olmuştur. 1913, 1917 ve 1944’teki yıkımlar muhtemelen hafızalara kazınan en unutulmayan yıkımlardır. Bina açısından kilisenin ana yapısı, Kutsal Topraklardaki Zeytin Ağaçları Dağı’ndaki İsa’nın Göğe Yükselişi tapınağının mimari tarzına göre şekillendirilmiş, nadir görülen haç biçimli bir rotundadır. Bugün manastırın insan gücü 20 rahibeden oluşuyor ve bunların asıl mesleği hagiografi (kutsal kişilerin biyografisi ile ilgili), dini giyisi dikiş nakışı, pirografi (ahşap üzerine ateşle yazı ve çizim sanatı) ve balmumu heykeltıraşçılığıdır. Bu manastırın kutlama günü Paskalya Pazarından 40 gün sonradır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Her gün: 09:00 – 16:00

AZİZ PARASKEVİ MANASTIRI: Pitoresk (resmedilmeye değer) bir konumda, 750 yıllık bir geçmişe sahip olan Aziz Paraskevi Manastırı bulunmaktadır. Gizemlerle kaplı olan yapının kesin inşa zamanı ve yapım şekli hakkında çok az şey biliniyor. Yine de Yunanistan’ın en eski manastırlarından biri olarak kabul ediliyor. Makedonya’daki ilk manastırdır ve Ortodoks manastırcılığının merkezi Athos Dağı ile derin bir bağlantısı vardır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

AZİZ MİNAS MANASTIRI: Drama şehrinin hemen dışında, Drama ile Serres arasındaki coğrafi sınır çizgisinde, pitoresk (resmedilmeye değer) Perihora köyü bulunmaktadır. Köyü çevreleyen ormanlık alanda Agios Minas / Aziz Minas manastırını bulabilirsiniz. İlk olarak 1957 yılında, Agios Minas’ın anısına inşa edilen ve küçük bir kır kilisesi olan mekan, ilk keşiş (rahip/rahibe) kardeşliğinin gelişiyle 1974 yılında şapele, bu tarihten sonra ise, ilk yapıya yeni binalar eklenerek manastıra dönüştürülmüştür.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

ANALİPSEOS TOU SOTİRA, TAXİARCHES DRAMA : Analipseos tou Sotira (İsa’nın Göğe Yükselişi) manastırı, Drama vilayetinin Taxiarches köyündedir ve Aziz Georgios Karslidis İtirafçı’nın yaşamı ve eserleriyle bağlantılıdır. Aziz Georgios, 1930 yılında Karadeniz bölgesindeki Argirupoli’den Drama’daki Sipsa (Taxiarches) köyüne yerleşir. 1939’da, Hz. İsa’nın  göğe (Cennete) yükselişinin anısına adanan ana tapınak olan manastırın inşasına başlar. Aziz, ana tapınağın yanına kişisel hücresini de inşa eder. Günümüzde bu manastır önemli sayıda rahibeye ev sahipliği yapmatığı gibi, Aziz Georgios Karslidis’in güzel kokular saçan mezarına hürmet göstermek ve ondan rehberlik istemek için gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere de ev sahipliği yapmaktadır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Her gün: 08:00 – 13:30

AZİZE LİDİA’NIN KUTSAL VAFTİZ YERİ: Tam da bu noktada, Zigaktis nehrinin sularında, Lidia ismindeki Yunanlı bir kadın, Avrupa’nın ilk Hristiyanı olarak vaftiz edilmiştir. Dünyanın dört bir yanından insanlar bu kutsal toprağı ziyaret etmek için buraya geliyor, bazıları ise burada vaftiz edilmeyi seçiyor. Burada bulunan tapınak vitray, mozaik, altın ve mermerle kaplı olması nedeniyle oldukça etkileyicidir. Filippi’nin hemen dışında bulunan bu mekan, yeşilliklerle çevrili, görülmeye değer, huzurlu bir yerdir.

PANAGİA İKOSİFİNİSA :Panagia İkosifinisa, Kutsal Meryem’in dokunulmaz resminin bulunduğu, Makedonya’nın en büyük hac noktalarından biri ve Yunanistan’ın ve hatta Avrupa’nın en eski aktif manastırıdır! Serres ve Kavala sınır hattında, ormanlık Pangeo dağında ve 753 m yükseklikte bulunmasına rağmen yönetimi Drama Katedrali’ne aittir. Manastırın, yüzyıllara dayanan, kuruluşunun izini sürmek zordur. Birçok rivayete göre, Ürdün nehri üzerindeki Kutsal Prodromos Manastırı’nda bir münzevi olan Aziz Germanos’un, Filistin’den ayrılarak Meryem Ana’dan gelen bir melekten gördüğü bir vizyonla M.S. 518 yılında Pangaeus Dağı’nın Vigla bölgesine geldiği anlatılmaktadır. İlk şapelin inşasını tamamladıktan sonra Agios Germanos, yakındaki ormanda bir yürüyüşe çıkar ve bir tahta parçası aramaya başlar, şükran göstergesi olarak kutsal Meryem figürünü tasvir etmek ister. Ahşabı işlemeyi bitirip üzerine boyamaya başlamadan hemen önce tahta çatlar ve kutsal adamı hayal kırıklığına uğratır. İşte o zaman, eski Yunanca’da “finikoun” anlamına gelen parlak kırmızı bir ışık tahta parçasını kaplar ve Kutsal Meryem ile İsa’nın konuşan görüntüleri önünde belirir. Bir ses, “Umutsuzluğa kapılmayın çünkü ben sizin için buradayım” der ve Kutsal Meryem figürü mucizevi bir şekilde ahşabın üzerine basılır. İşte bu şekilde resim ve sonuç itibariyle manastır adını almıştır (ikon + finisa). Manastır yılda üç kez kutlama yapar: 15 Ağustos’ta (Meryem Ana’nın Uykusu), 14 Eylül’de (Kutsal Haç’ın bulunma kutlanması) ve 21 Kasım (Isodia = Meryem Ana ile ilgili dini kutlama).

Açılış/Kapanış Saatleri: Her gün: 08:00 – 14:00 & 17:00 – 19:00

AZİZ PARASKEVİ MANASTIRI: Pitoresk (resmedilmeye değer) bir konumda, 750 yıllık bir geçmişe sahip olan Aziz Paraskevi Manastırı bulunmaktadır. Gizemlerle kaplı olan yapının kesin inşa zamanı ve yapım şekli hakkında çok az şey biliniyor. Yine de Yunanistan’ın en eski manastırlarından biri olarak kabul ediliyor. Makedonya’daki ilk manastırdır ve Ortodoks manastırcılığının merkezi Athos Dağı ile derin bir bağlantısı vardır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

Rotayı görmek için buraya tıklayın.

ANALİPSEOS TOU SOTİRA, TAXİARCHES DRAMA : Analipseos tou Sotira (İsa’nın Göğe Yükselişi) manastırı, Drama vilayetinin Taxiarches köyündedir ve Aziz Georgios Karslidis İtirafçı’nın yaşamı ve eserleriyle bağlantılıdır. Aziz Georgios, 1930 yılında Karadeniz bölgesindeki Argirupoli’den Drama’daki Sipsa (Taxiarches) köyüne yerleşir. 1939’da, Hz. İsa’nın  göğe (Cennete) yükselişinin anısına adanan ana tapınak olan manastırın inşasına başlar. Aziz, ana tapınağın yanına kişisel hücresini de inşa eder. Günümüzde bu manastır önemli sayıda rahibeye ev sahipliği yapmatığı gibi, Aziz Georgios Karslidis’in güzel kokular saçan mezarına hürmet göstermek ve ondan rehberlik istemek için gelen yerli ve yabancı ziyaretçilere de ev sahipliği yapmaktadır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Her gün: 08:00 – 13:30

AZİZE LİDİA’NIN KUTSAL VAFTİZ YERİ: Tam da bu noktada, Zigaktis nehrinin sularında, Lidia ismindeki Yunanlı bir kadın, Avrupa’nın ilk Hristiyanı olarak vaftiz edilmiştir. Dünyanın dört bir yanından insanlar bu kutsal toprağı ziyaret etmek için buraya geliyor, bazıları ise burada vaftiz edilmeyi seçiyor. Burada bulunan tapınak vitray, mozaik, altın ve mermerle kaplı olması nedeniyle oldukça etkileyicidir. Filippi’nin hemen dışında bulunan bu mekan, yeşilliklerle çevrili, görülmeye değer, huzurlu bir yerdir.

PANTALEİMONA MANASTIRI : Aziz Pantaleon Manastırı 1978 yılında kurulmuş olup, Kavala şehrine sadece yirmi km uzaklıktaki Hrissokastro’da bulunmaktadır. Mübadele sonrasında Küçük Asya felaketi yaşanınca Türk nüfusu bölgeyi terk etmiş ve Küçük Asya’dan (Anadolu’dan) gelen mülteciler evlerine yerleşmiştir. Dindar sakinlerin ilk kaygısı ibadethane inşa etmektir, böylece mevcut camiyi, çok sevdikleri Aziz Pantaleon’a adanmış bir kiliseye dönüştürürler.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

PANAGİA PAGGEOTİSA MANASTIRI: Meryem Ana Manastırı “Pangaion Meryem Ana”, Pangaion Tepeleri’nin Kuzeydoğu tarafında, Hortokopi köyünün 2 km yukarısında, 200 metre yükseklikte yer almaktadır. Yapımına Ağustos 1978’de başlanmıştır. 1940 yılında Rusya’dan Yunanistan’a dönen ve Hortokopi köyüne yerleşen Pontos’tan (aslında Türkiye’nin Karadeniz’deki kuzey kıyısı) mülteci bir aile, şehrin mucizevi Meryem Ana ikonunu buraya getirmiştir.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

Rotayı görüntülemek için buraya tıklayın.

AZİZE LİDİA’NIN KUTSAL VAFTİZ YERİ: Tam da bu noktada, Zigaktis nehrinin sularında, Lidia ismindeki Yunanlı bir kadın, Avrupa’nın ilk Hristiyanı olarak vaftiz edilmiştir. Dünyanın dört bir yanından insanlar bu kutsal toprağı ziyaret etmek için buraya geliyor, bazıları ise burada vaftiz edilmeyi seçiyor. Burada bulunan tapınak vitray, mozaik, altın ve mermerle kaplı olması nedeniyle oldukça etkileyicidir. Filippi’nin hemen dışında bulunan bu mekan, yeşilliklerle çevrili, görülmeye değer, huzurlu bir yerdir.

İERA MONİ PANAGİAS ARCHAGGELİOTİSSAS: Panagia Archaggeliotissa (Başmeleklerin Anası) manastırı, İskeçe’nin kuzeydoğusunda, Rodop sıradağlarının eteklerinde yer almaktadır. Manastırın yapısı, merhum İskeçe Başpiskoposu Eugenios döneminde inşa edildiği 1841 yılından bu yana, aynı kalmıştır. Dini kitaplarda, Manastırın 1559 yılından bu yana aynı isimle varlığını sürdürdüğü bilgisi yer alıyor. Kodeks’te yer alan bir hatırlatmada şu ifadelere yer veriliyor: “İskeçe şehrinin yukarısında bulunan ve Archaggeliotissa adı verilen mevcut yapı, Kutsal Meryem Ana’ya aittir”.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

PORTO LAGOS: Porto Lagos, İskeçe ve Rodop illerinin sınırında bulunmaktadır ve daha spesifik olarak Vistonida Gölü’nün Trakya Pelagosu’yla buluştuğu noktada, ormanın yeşil tonlarını Yunan denizinin mavi tonlarıyla olağanüstü bir şekilde birleştiren bir konumdur. Aziz Nikolas Manastırı gölün ortasındaki bir resif (kayalık) üzerine inşa edilmiştir. Anakaraya ahşap bir köprü ile bağlanmaktadır ve küçük bir misafirhaneye sahiptir. Müzede, birçok filozofun doğum yeri olan antik Avdira’dan ve Vistonida Gölü’nden arkeolojik bulgular bulunmaktadır.

Açılış/Kapanış Saatleri: Gün doğumundan gün batımına kadar.

Rotayı görüntülemek için buraya tıklayın.

PRODROMOS MANASTIRI, SERRES: Timios Prodromos (Vaftizci Yahya) Manastırı, servi ağaçları, çınar ağaçları ve çam ağaçlarıyla çevrili bir kanyonun derinliklerinde yer almaktadır. M.S. 1270 yılında inşa edilmiş olup birçok felakete rağmen Bizans sanatının olağanüstü güzelliğine sahip bir anıt olmayı sürdürmektedir.

Çalışma Saatleri: Her gün 08:00 – 14:00 & 16:30 – 19:30

PRODROMOS MANASTIRI, AKRİTOHORİ: Sinitiki Akritohori’deki Timios Prodromos (Vaftizci Yahya)’un inziva yeri olan Manastır, 1981 yılında inşa edilmiştir. 40 rahibeye ev sahipliği yapmaktadır. Ziyaretçi, Kerkini Gölü’nün tüm ihtişamıyla gözler önüne serildiği bu nefes kesen manzarayı, tam da buradan hayranlıkla izleyebilir.

Rotayı görüntülemek için buraya tıklayın.